Nurhan Acun 1957’de Devlet Güzel Sanatlar Akademisi İç Mimari Bölümü’nden mezun oldu. 1962-69 arası deişik konularda iç mimari proje ve tatbikatı yaptı.
Takı sanatına el işi bakır takılar yaparak 1969’da başladı. Ünlü firmalara bakır takılar imal etti. Yurt içinde ve dışında fuarlara iştirak etti.
1983’de Avrupa Konseyi’nin XVIII. Anadolu Medeniyetleri Sergisi’ne, İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin isteği üzerine müze koleksiyonundaki takıların bazılarının imitasyonlarını başarı ile hazırladı. Bu imitasyonları İstanbul Arkeoloji, İbrahim Paşa Sarayı, Topkapı Sarayı, Ankara Anadlu Medeniyetleri ve Efes Müzeleri’nde satışa sunuldu.
1985’de Wichita, Kansas, USA’daki Book and Art Fair’in jürii karma sergisine davet edildi. Anadolu Medeniyetleri’nin takılarını ve özgün çalışmalarını sergiledi.
1996’da California’da Saddleback College’in takı atölyesinde ‘kakma’ metodu üzerine yaptığı gösteride Osmanlı çini motiflerini tanıttı.
2001-2002 senelerinde Selçuk Efes Müzesi’ndeki “Anadolu’dan Esintiler” takı sergileri;
2001 yıında Kültür Bakanlığı Takı Yarışması’nda Karagöz, Hacıvat Kompoziyonu Özel Ödülü;
2002’de Avustralya-Türkiye Kültür Enstitüsü’nün davetlisi olarak Melbourne’da düzenlenen takı sergileri coşkuyla karşılandı.
2003’de Ayasofya Müzesi Sergi Salonu’nda “Osmanlı’ya Özgü Motiflerle Çağdaş Takı ve Obje Sergisi’ne katıldı.
2006 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Ulusal Takı Yarışması’nda 435 eser arasında “Galata Kulesi ve İstanbul Laleleri” isimli kompozisyonu, özel takı ödülü aldı.
Yine 2006 yıllarında, Polatlı Belediyesi Frig Medeniyetler’yle ilgili takı yarışmasında, “Frig Kralı’nın Keçileri Hayat Ağacında” isimli kemer tokası eseri mansiyon’a layık görüldü.
Acun’un otuz senedir sürdürdüğü çalışmalarının amacı Tunç Çağı’ndan beri birbirini etkileyen, kendine özgü bir dokuyu içeren motifleriyle Anadolu Medeniyetleri’nin eşsiz, kalıcı değerlerini tanıtmak ve çağdaş kreasyonlarına da katarak yaşatmak.
NURHAN ACUN
Atölye Tel: 0212 249 23 64
Faks: 0212 249 993 92
E-Posta: n.acun@superonline.com
NURHAN ACUN HER ZAMAN HARİKALAR YARATAN ELLERE VE BİR YÜREĞE SAHİP KENDİSİNİ KUTLUYORUM VE O NU TANIMA ŞANSIM OLDUĞU İÇİN KENDİMİ ŞANSLI SAYIYORUM…..
Nurhan bey ile tanışmak ve ondan kültürümüzle ilgili bilgiler almak büyük bir şans. Onunla tanışıp kendi tasarladığı bir takıya sahip olmak bizim için çok özel bir anı ve mutluluk. Saygılarımızla.. Esra&Sonat
Kendisiyle bu kış tanışmıştık. Projemiz için iki arkadaş galerisini ziyaret etmiştik. Çok sıcakkanlı bir insan gerçekten. Beyoğlunda bir sürü galeri gezdikten sonra farklılığıyla içimizi ısıttı. Ayrıca çalıştığı ortamın otantik yapısının ve takı tasarımlarının da muhakkak görülmesi gerektiğini düşünüyoruz!
Biz bugün ziyaretinde bulunduk tasarımları fevkalade iyi ki kendisini tanıma fırsatını bulduk sevgiler kendisine.
Eller Sanat Galerisi Beyoğlu’nun son kalan incilerinden. Bir değerli gerdanlık gibiydi Beyoğlu ama sanki hoyrat bir el o gerdanlığı çekti kopardı ve inciler dağıldı, eski bir Beyoğlusever olarak çok üzülüyorum, o dağılan incileri toplayamıyoruz.. Kalan son incilerin en büyüklerinden Eller Sanat Galerisi ve Nurhan Acun… Uzun yıllardır Beyoğlu’ndaki sanat sığınağım, her geldiğimde, kapıdan girdiğimde, Eller’in o güzel ortamı karşılar beni, arka tarafta Nurhan Acun (Nurhan abi) gözlüklerinin ardında tüm ustalığıyla, yüreğiyle yine bir takıya can vermektedir. Ara verir işine, bir çay ya da kahve eşliğinde sanata, Beyoğlu’na, yok olmakta olan değerlere ilişkin sohbete dalarız. Tanıdığım en sevecen, en güzel yürekli, en bilge insanlardan Nurhan Acun.. Onu hep orada atölyesinde görmek isterim ama sanırım olamayacak.. Artık Beyoğlu’nun o cıvıl cıvıl sokakları boş, öyle olunca, büyük sermayeliler hariç dükkanların da orada tutunması zorlaşıyor gitgide.. Sait Faik’in Son kuşlar adlı hikayesinde dediği gibi, “Bizim için değil ama, çocuklar sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük ( güzel insanları, güzel sinemaları, kitapçıları, köklü dükkanları ve el emeklerini..) Sizin için kötü olacak.Benden hikayesi.”